Diyarbakır Seks Shop

Commenti · 16 Visualizzazioni

Tape No:11188, 27.01. Tape No:11188, 27.01.

Tape No:11188, 27.01.2009 tarihinde Neriman AYDIN ile Kemal AYDIN arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Kemal AYDIN'm "Bu vatan mücadelesidir biz bunun bedelini ödettiriyorlar bize bu iş için ölüm de feda olsun yani bedenimiz de bu iş için feda olsun " dediği, Neriman AYDIN'ın "SKY Türk te Yalçın KÜÇÜK senden bahsetti dinle dinleyebildin mi" "tabi hemen o çıkar çıkmaz ikinci gün SKY Türk te gündüz program yaptı Ali ye de söyle onu yengem izledi sonra bana haber verdi ama akşam tekrarladılar yedi buçukta" "Çok güzel anlattı her şeyi inşallah anlatırım yarın sana" "Diyor ki sonuna doğru peki bunlar bunlar bunları yaptı da Kemal AYDIN bey ne yaptı vatanı sevmekten başka" dediği, Kemal AYDIN'ın "Ben ona ben ona bişeyler söyledim o şok oldu " "Dedim ki ben tutuklanırken mahkemede bana şunları sordular dedim " "Bu bu bu skandaldir Kemal bey bu olamaz bu mahkeme kayıtlarında var mı dedim onlarca avukat dinledi dedim tamam mı" "O bizimle çok kısa kaldı Yalçın bey bizden çok etkilendi hoca ..." dediği, Neriman AYDIN'ın "Senden çıkınca görüşünce kız kardeşiyle falan tanıştık dışarıda" "Sohbet ettik tabi sohbet ettik ahimiz Kemal beyden bahsediyor çok anlatıyor sıtahişle anlatıyor Kemal Beyi siz onun kardeşiniz aa çok memnun oldum" dediği, Kemal AYDIN'm "Bizi çok seviyor" dediği, Neriman AYDIN'ın "Evet çok ben gideceğim inşallah onu ziyarete inşallah" dediği, Kemal AYDIN'ın da "Sana ben Neriman hanım ... o şey yaptı o bizden çok etkilendi yavrum tamam mı" dediği, Neriman AYDIN'ın "Çok senden bahsetti o günkü programda abi" "Evet çok SKY Türkte" dediği, Kemal AYDIN'm "Ben ona bişeyler söyledim anlaşıldı" "Çok seviyor değil mi" dediği, Neriman AYDIN'm "Beni diyor ordan dışarda ordan ... tutamazlar diyor bu bir Cumhuriyet kavgasıdır diyor " "Ben ben onların yanında olmalıyım diyor " dediği Görüşme tarihinde Kemal AYDIN'm Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan cezaevinde olmasına rağmen şüpheli Yalçın KÜÇÜK tarafından yapılan programda kendisinden övgüyle bahsedildiği, şüpheli Yalçın KÜÇÜK'ün yaptığı televizyon programı vasıtası ile örgütsel irtibatı bulunan şüphelilere destek olmak , soruşturma ve devam eden kamu davasına karşı kamuoyu oluşturmak için faaliyet yürüttüğü anlaşılmaktadır.

Zazacayı dilbilimsel olarak inceleyip detaylı analizini yapan ilk araştırmacı Alman dilbilimci Oskar Mann'dır. 1905/1906 yıllarında Prusya Bilimler Akademisi tarafından batı İrani dillerinin dokümantasyonu ve dilbilimsel analizi için görevlendirilen Oskar Mann Bingöl ve Siverek bölgelerinde kapsamlı Zazaca derlemeler ve dil kayıtları gerçekleştirmiştir. Zazacayı ses bilgisi (fonetik), biçim bilgisi (morfoloji), sözcük bilgisi (leksikoloji), kökenbilgisi (etimoloji) açılarından inceleyen Oskar Mann yaptığı araştırmaların sonucunda Zazacanın Farsça ya da Kürtçenin bir lehçesi olmayıp başlı başına ayrı bir dil olduğunu tespit etmiştir.[59] Mann'ın ölümünden sonra çalışmalarını devralarak ilerleten Karl Hadank, 1932 yılında bu çalışmaları yaptığı gramer analizleriyle beraber "'Mundarten der Zaza" adıyla kitaplaştırmıştır.[60] Hadank da öncülü Oskar Mann gibi Zazacayı başlı başına ayrı bir dil olarak ele almıştır. Zazacanın modern dilbilim tarihindeki yeri Oskar Mann (1906) ve Karl Hadank'dan (1932) sonra David Neil MacKenzie (1961-95), Gernot Ludwig Windfuhr (1989), Jost Gippert (1996), Ludwig Paul (1998) ve birçok yabancı dilbilimci ve araştırmacı ve uluslararası dil otoriteleri Glottolog[61] ve Ethnologue[18] tarafından incelenmiş olup başlı başına bir Batı İran dili şeklinde tespit edilmiştir.[62]

Türkiye Cumhuriyeti gelecek tarih dilimlerinde "Selanik Dönmeleri" (Sabetaycılar) asimilasyonu propagandasına açıktır. Bunun önünün kesilmesi gereği doğmuştur. Bu nedenle 1924 mübadelesi ile Selanik'ten Türkiye'ye göç eden Sabetay Cemaati'nin "Mübadele Defteri" kayıtları ile nüfus kayıtları incelenerek Sabetaycılar tespit edilmelidir. Sabetaylar, ailelerinin kendilerine verdiği bilgiler dışında bilgiye sahip değildirler. Birbirlerini tanımamaktadırlar. Onları kendi içlerinde 300 yıldır yöneten son derece gizli yönetim kadroları, Sabetay cemaati üyelerini bilmelerine karşın, üyeler birbirlerini tanımamaktadır. Bu durum cemaatin gizliliğini koruyan en önemli faktör olmaktadır. Yönetim kadroları ise derecelendirilmiş bulunmaktadır. Özetle cemaatin yönetim kadroları bir anlamda hücre yapılanması ile örgütlenmiştir. Günümüz dünyasında Masonik örgütlenmelerin en gizli yapılanışını "Bilderbergliler"de görmekte olmamıza karşın üyeleri, başkanları ve yönetim kadroları açığa çıkmıştır. Tarihsel süreç içinde ele alındığında görülmektedir ki, pek çok ülkenin resmi istihbarat örgütlerinin en başarılı ajanlarının bile deşifre olabildiği bir dünyada yaşanıldığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Ancak Sabetay Cemaati hâlâ gizliliğini koruyabilmiş olduğu göz önüne alındığında bu cemaatin "gizlilik" prensiplerine ne denli bağlı oldukları daha iyi anlaşılabilir. Bu gizliliğin mutlak çözümlenmesi, "1924 mübadelesi ile Türkiye 'ye göç eden Sabetaycılar "in tümünün kamuoyu önünde deşifre edilmesi ve cemaatin kontrol altına alınması ulusal çıkarlar açısından gerekli bir zorunluluktur.

In case you loved this information and you would want to receive more information about Escort diyarbakır i implore you to visit our web site.
Commenti